Welcome to My Life Page. There are the knowledge about me, In this page.Most my favorite thing in here.Strollsome with me and see the life...The of this life ensures the wish...
Geldiniz ve okuyorsunuz...Eksik olmayın.Daha çok beni tanımayanlar ama fikirlerimi paylaşmak isteyenler için düzenlediğim bu sayfa kendi kişisel bilgilerimi arşivlediğim bir alan olmakla beraber beni tanıyanların da ortak veya zıt yönlerimizi keşfedebileceği bir sayfa.Bu alandan hoşnut olmam gerektiğini düşünüyorum, çünkü bu ve diğer sayfaları hazırlamak için zaman harcamış olduğum bariz bir gerçek.Çoğu kişiler ilgi alanları yönünden bakılırsa elektronik verilerin içinde dolaşmayı, hareket etmeyen resimleri görmeyi veya daha önceden çekilmiş olan video görüntülerini izlemeyi pek eğlenceli bulmayabiliyor.Her ne yönden bakarsam bakayım, onlara hak verdiğim zamanlar çoğunlukta.Bilgisayar sevgisi bilgi alma amaçlı kullanıldığında çok güzel.Bu şekilde eve kapanmanın bile taraftarıyım.Ama bilgi gücünü arttırma dışında oyun, komedi, hobi, sohbet gibi cansız bir nesne ile yapılamayacak aktiviteleri bilgisayarımız ile paylaşmayı denersek mutlaka yanılacağızdır.
Sanal dünya…
Öylesine işlemiş ki beynimize, bazen hayatımızın görülebilir kısmında ne olup bittiğini bile yapay zekalar takip eder olmuş. Ve o kadar kaptırmış ki kendinin otomatikliğine, sabahın gelişini horozların ağzından çalan cep telefonum böbürlenircesine en sevdiğim şarkıyla uyandırır beni.Ve vakitsiz öttüğü için hiçbir zaman kesilmeyecek bir nesne oluverir…Eti yenmez, sütü içilmez.Düzen bekçisi işte…
Ben bazen duygu ve düşünce sahibi organizmalara benzetiyorum elektronik eşyaları.Geçmişimde iki yıl boyunca bir içme suyu arıtma tesisinin kontrol odasında beş bilgisayarla,on iki saatlik mesailer periyodunda tek başıma kalmıştım.Belki de onların duygusal yönünü bu süreç sayesinde hayal edebiliyorum.Tabi ortada benim insani hislerimi birkaç plastik parçayla iş babında paylaşma diyaloğunda bir karşıtım olmadığı kesin.Daha delirdiğimden bahsetmiyorum yani:)
Müdahalecisi olduğum sistemin işitsel alarmları vardı.(Gelen yazılı sinyal bir yazıcı tarafından anlık noktalı vuruşlara dönüşür ve ses çıkarırdı.Ben buna alarm derdim.Bu ses benim için alarmdı.)Bir alarm gelirdi, arkasından bir alarm sesi daha… İlk alarmın peşinden gelen alarm birinci alarmın acil olmayan ve uykuya değişilmeyecek bir niteliğe sahip olduğunu gösterirdi hep.Ve ben sistemi daima ikinci alarmın hemen gelmesi için duygusal muhtaçlığıma muhatap bir kişilik gibi görür, öyle algılardım.Uykuyla uyanıklığın arası nelere kadirdir tahmin edersiniz.
Hislerimi bir şeyin şekliyle, gücüyle, rasgeleliğiyle hatta varlığıyla karıştırmak yalnızlığımın ufak kalıntıları olup bugünüme kadar bile gelebilirdi.Belki de geldi, ve beni ufak telkinlerle kendisini hatırlamam için zamanlıyor…Kim bilir!
Ve şu an değindiğim nokta sadece fiziksel rahatlığım için devrelerle beraber fiber-optik kablolardan geçecek olan enerjinin varlığı.Hayatta beynimizi meşgul eden her bir enerji küresi anlık karşıtımız rolünde olabilir.Hesap makinesine küfredebilmemiz bunun bariz örneğidir mesela.
Mustafa
